EDMOND ROSTAND
CYRANO DE BERGERAC
Comédie Héroique En Cinq Actes
Librairie Charpentier et Fasquelle
Paris
1926
CYRANO DE BERGERAC
Beş Perdelik Kahramanlık Komedisi
-------------------
KİŞİLER
….
BİRİNCİ PERDE
[açıklama]
….
---------------------
BİRİNCİ SAHNE
Yavaş yavaş toplanan KALABALIK. SÜVARİLER,
BURJUVALAR, UŞAKLAR, SOYLU DELİKANLILAR, YANKESİCİ, KAPI BEKÇİSİ v.s. Bunlardan
sonra da MARKİLER, CUIGY, BRISSAILLE, BÜFECİ KIZ, KEMANCILAR v.s.
(Kapının arkasında gürültülü bir ses
duyulur, sonra bir süvari aniden içeri girer.)
KAPI BEKÇİSİ, onu takip ederek.
Hop dedik! Ücretiniz!
SÜVARİ
Bana ücretsiz.
KAPI BEKÇİSİ
Nedenmiş o?!
SÜVARİ
Kraliyet muhafız birliği hafif süvarisiyim
de ondan!
KAPI BEKÇİSİ, az evvel giren başka bir süvariye.
Ya siz?
İKİNCİ SÜVARİ
Ödemiyorum!
KAPI BEKÇİSİ
Ama böyle olur mu...
İKİNCİ SÜVARİ
İyi de silahşörüm ben.
BİRİNCİ SÜVARİ, ikincisine.
Oyun iki saate ancak başlar. Parter boş. Kılıçta
nasılız bir bakalım.
(Yanlarında
getirdikleri flörelerle kılıç talimine başlarlar.)
BİR UŞAK, içeri girerken.
Şişşşt, Flanquin!
BİR DİĞERİ, daha önceden gelmiş.
Şampanya?...
BİRİNCİSİ, pourpoint yeleğinden çıkardığı iskambil destesini göstererek.
Kağıt. Zarlar.
(Yere çöker.)
Hadi oynayalım.
İKİNCİSİ, o da aynını yapar ve
yere çöker.
Oynamayacağız da napacağız, seni şerefsiz!
BİRİNCİ UŞAK, cebinden bir parça mum çıkartır, yakıp yere yapıştırır.
Efendimden azcık aşırdım.
BİR MUHAFIZ, kendisine doğru yaklaşan bir çiçekçi kıza.
Işıklar yakılmadan burada olmak ne hoş!...
(Kızı belinden kavrar.)
KILIÇLA ÇARPIŞMA MERAKLILARINDAN BİRİ, bir darbe alarak.
Tam isabet!
KAĞIT OYNAYANLARDAN BİRİ
Sinek!
MUHAFIZ
Bir öpücük, bir öpücük!
ÇİÇEKÇİ KIZ, muhafızın elinden kurtularak.
Bakarız !..
MUHAFIZ, onu daha karanlık bir yere sürüklüyerek.
Hiç tehlike yok!
BİR ADAM, yanında yiyecek getirmiş başkaları ile yere otururken.
Erken gel, yemeğini de keyfince ye.
BİR BURJUVA, çocuğunu ardından çekiştirerek.
Şuraya geçelim, evladım.
BİR OYUNCU
Üç as.
BİR ADAM, paltosundan bir şişe çıkartıp otururken.
Bir sarhoşun yapacağı şey... (şişeyi kafaya diker)
Bourgon şarabını Bourgon Otelinde içmektir.
BURJUVA, oğluna.
Buraya gelen kendini kötü bir yerde sanmaz
mı?
(Bastonun ucuyla
sarhoşu gösterir.)
Ayyaşlar...
(Süvarilerlerden biri geri kaçarken ona çarpar.)
Kılıç meraklıları!
(Yere, kumar
oynayanların ortasına düşer.)
Kumarcılar!
MUHAFIZ, arkasındaki genç kıza takılmayı bırakmadan.
Bir öpücük!
BURJUVA, oğlunu hararetle uzaklaştırarak.
Bak şu allahın işine!
Böyle bir yerde Rotrou’yu sahneledikleri
kimin aklına gelir, evladım!
GENÇ ADAM
Corneille’i de unutma.
BİR GRUP SOYLU DELİKANLI, el ele tutuşmuş dans ederek içeri girerler.
Trallalari trallarara lallari lallarara...
KAPI BEKÇİSİ, delikanlılara sert bir tonda.
Efeler,
münesabetsizlik yapmayın!
BİRİNCİ SOYLU DELİKANLI, haysiyeti yaralanmış
bir edayla.
Aman be mösyö! Bu ne güvensizlik!...
(Kapı bekçisi sırtını döndüğünde ise,
hemencecik yanındaki ikinci delikanlıya.)
Sicimin var mı?
İKİNCİ
Var, hem de oltalısından.
BİRİNCİ SOYLU DELİKANLI
Madem öyle yukardan bir iki peruka avlayabiliriz.
BİR YANKESİCİ, görünümü tekin olmayan
çok sayıda adamı etrafında toplayarak.
Küçük
dolandırıcılar, ilk hırsızlığınızı yapacağınıza göre... Gelin de azıcık eğitim
alın.
İKİNCİ SOYLU DELİKANLI, çoktan balkonlarda
yerlerini almış diğer soylu delikanlılara.
Hey! Tüf tüf var mı sizde?
BİR ÜÇÜNCÜSÜ, yukarıdan.
Var. Bezelye de.
(Borusuna üfler ve
onları bezelye ile tarar.)
GENÇ ADAM, babasına.
Bugün ne oynayacaklar?
BURJUVA
Clorise’i.
GENÇ ADAM
Kimin eseri?
BURJUVA
Mösyö Balthazar Baro’nun. Bir piyes!... (Oğlunun koluna girer.)
YANKESİCİ, kuyruğundakilere.
Diz bağlarınızı kesin hemen, çok önemli bu.
BİR SEYİRCİ, yanındakine, yüksek bir köşe dolabını göstererek.
İnanır mısınız Le Cid’in prömiyerinde oradaydım!
YANKESİCİ, parmakları ile aşırma hareketi yaparak.
Saatler...
BURJUVA, geri aşağı inerlerken oğluna.
Çok büyük aktörler göreceksiniz.
YANKESİCİ, yapmacık hafif çarpışmalarla aşırma hareketi yaparak.
Mendiller...
BURJUVA
Montfleury...
SEYİRCİLERDEN BİRİ, en üst balkondan
bağırarak.
Avizeleri yakın artık!
BURJUVA
Bellerose, l'Epy, la Beaupré, Jodelet!
BİR SOYLU DELİKANLI, parterde.
İşte! Büfeci kız!...
BÜFECİ KIZ, tezgahının arkasında belirerek.
Portakal, süt, frambuaz suyu, hint sedresi...
(Kapıda bir gürültü
patırtı duyulur.)
FALSOLU TİZ BİR SES
Yer açın, hödükler!
BİR UŞAK, merakla.
Markiler mi? İyi de parterde ne işleri var?
BAŞKA BİR UŞAK
Sorma. Bir iki dakikaya burada olurlar.
(Genç yaşta bir grup
marki içeri girer.)
BİR MARKİ, salonun yarı yarıya boş olduğunu görerek.
Hay allah! Kumaş satıcıları gibi girdik
içeri, kimseyi rahatsız etmeden, ayaklara basmadan, yazık oldu şimdi bak!
(Kendini daha önce gelmiş
centilmenlerin karşısında bulur.)
Cuigy! Brissaille!
(Öpüşüp kucaklaşırlar.)
CUIGY
Tuttuk sözümüzü!
Ama evet, ışıklar yakılmadan evvel
gelmişiz...
MARKİ
Başka bir şey deme. Keyfim kaçtı...
CUIGY
Takma kafana marki, işte geldi ışıkçı!
SALONDAKİLER, ışıkçının gelişini
selamla karşılarlar.
A-a!...
(Yaktığı avizelerin etrafında grup grup toplanırlar. Kimi
kişiler balkonlarda yerlerini alır. Lignière, Christian de Neuvilette'in koluna
girmiş partere ilerler. Lignière, hafif hırpanidir, içkici olduğu her halinden
bellidir. Şık ancak modası geçmiş bir tarzda giyinmiş Christian'ın kafası
meşgul gibidir, gözleri localardadır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder