Robert Louis
STEVENSON
1. kısım için tıklayınız İLK KİTABIM: "DEFİNE ADASI"
....
“My First Book: Treasure Island”
The Idler 6 [August 1894]
1. kısım için tıklayınız İLK KİTABIM: "DEFİNE ADASI"
....
İsimler,
ağaçlık bölgelerin şekilleri, yolların ve derelerin gidiş hatları, prehistorik
adamın yukarıda tepede ve aşağıda vadide hâlâ gözle seçilebilecek ayak izleri, değirmenler ve harabeler,
gölcükler ve sığlıklar, çalıların içinde belki bir Dikilitaş ya da Druid
çemberi....
Burada gözleri bakmaya hevesli ya da anlamak için iki
kuruşluk da olsa hayalgücü olan biri için sonsuz bir kaynak vardı. Başını çayırlara
yatırdığını, bakışlarının sonsuz küçük ormana dalıp gittiğini ve orasının
masalsı ordularla dolup taştığını hiçbir çocuk hatırlamak zorunda değildir. Hemen hemen benzer bir şekilde, "Define Adası"
haritamı süzdüğümde, kitabın gelecekteki karakterleri hayali ağaçlıklar boyunca
gözle görülür biçimde ortaya çıkmaya
başladı; esmer yüzleri, parıldayan silahları ile beklenmedik yerlerden çıkıp
üzerime geldiler, düz bir taslakta bir karışlık yerde dalaşıyorlar, hazine
avında bir oraya bir buraya gidip geliyorlardı.
Sonrasında hatırladığım ilk şey, hemen önümde birkaç
kâğıdım olduğu, aynı anda bölümlerin listesini yazıyordum. Bunu daha önce kimbilir
kaç kez yapmış ama bir adım ötesine geçememiştim. Ancak bu tür girişimlerde
başarı unsurları bunlar olsa gerek. Erkek çocuklar için bir hikâye olacağa
benziyordu; psikolojiye yahut kibâr yazıma gerek yoktu; üstelik hazır elimin
altında mihenktaşı olarak bir erkek çocuk da vardı. Kadınlar hariç tutulmuştu. İki
direkli bir yelkenliyi kumanda edebilme becerisinden yoksundum (Hispaniola
bunlardan biri olabilirdi), ancak onu uskuna gibi yüzdürerek rezil olmadan işin
içinden sıyrılabileceğimi düşündüm. Sonra da John Silver için, kendime yatırım fonları sözü verdiğim, şöyle
bir fikre vardım: onu sevilen bir arkadaşım yapmak (okurun da benim
kadar çok sevdiği), onu tüm iyi niteliklerinden, mizacındaki en yüksek lütuflardan yoksun
bırakmak, her şeyini almak ama gücünü, cesaretini, çevikliğini ve de olağanüstü
sevimliliğini bırakmak, ve bunları çaylak bir gemicinin kültürüne özgü kelimelerle
ifade etmek. "Karakter yaratmanın" bilindik bir yolu psişik muayene
gibidir; ve belki de, bu, tek yöntemdir.
Geçen gün yolun kenarında bizimle yüz kelime konuşan hoş figürü karakterin
içine yerleştirebiliriz; ama onu tanıyor muyuz? Arkadaşımız, sonsuz varyetesi ve
rol esnekliği ile onu tanıyoruz, ama onu karakterin içine yerleştirebilir
miyiz? Birincisine ikincil ve hayali nitelikler yerleştirmeliyiz, ayrıca,
kötülükler, günahlar da mümkün; ikincisinden ise, bıçak elimizde, doğasının
gereksiz tüm dal ve budaklarını kesip atmalıyız; ta ki gövde ve büsbütün emin
olduğumuz birkaç dal kalıncaya dek.
------------
------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder