4 Haziran 2015 Perşembe

E-kitap, KAZARA GÜZEL, Haziran ayı sonuna kadar %50 indirimde




AŞIK ŞEYTAN'IN YAZARI JACQUES CAZOTTE'TAN BÜYÜKLER İÇİN BİR PERİ MASALI


"Bir Astrakan kralı ardında küçük yaşta bir prensi selef bırakarak hayata gözlerini yumdu. Küçük çocuğu annesinin otoritesine bırakmıştı. Kraliçe oğluna görülmedik bir şefkat besliyordu, onu gözlerinin önünden bir an olsun ayırmıyor hatta yatağının yanında yatırıyordu.

Kraliçe, uykusuzluk hastalığına yakalandığından, işinin ehli uyku getirici kim varsa etrafına toplamıştı, bu kadınlar öyle yetenekliydi ki, genç kadının bedeninin bütün uzuvlarını hafifçe ovarak ruhunu uyuşmaya hazırlıyor, her türden masallar, özellikle peri masalları anlatıp onu eğlendirerek nihayetinde uykusunun gelmesini sağlıyorlardı.

Küçük yatağına kıvrılmış küçük prens, mucizelerle dolu bu masallardan öyle tat almıştı ki geceleyenki uykusu unutturmasın diye bunları gün boyu kendine yeniden anlattırıyordu. Duru yoktu, uyku getiricilerin ara vermesine bile izin vermiyordu: öyle ki Asya’nın bütün pazarlarını araştırıp yeni bir repertuarla gelebilecek uyku getiriciler bulmak artık şart olmuştu. Zira masallar olmadığında prens yemekten içmekten kesiliyordu.

Prensin her türde eğitimi alması gerektiğini bilen kraliçe onun bu masallardan bu kadar kesin bir zevk almasından tedirgin olmuştu. Onun kanına işlemiş bu tutkuyu dizginlemek için boşuna uğraştı, en azından uyku getiricileri saraydan uzaklaştırarak oğlunun masallarla beslenmesini önlemeye çalıştı, ama olmadı.

Çünkü uyku getiricilerin yerini hemen genç muhasipler almıştı. Mürebbinin kendisi bile, gözden düşmemek için bir masal anlatıcısı oldu; böylece her şey genç prensin yanlış fikirlerini sürdürmesine katkıda bulunduğundan doğa onun gözünde artık bir büyü haline geldi. 

 
https://play.google.com/store/books/details/Jacques_Cazotte_KAZARA_G%C3%9CZEL?id=6Xe7BwAAQBAJ
Google Play link


Pıtı pıtı giden bir fındık sıçanı onun için küçük sevimli fındık sıçanıydı: bir papağan ya da yeşilağaçkakan, mavi kuştu: rengine göre, bir yılan ya da yeşil bir yılancık, peri Manto’ydu: sıska bir yaşlı ya da oldukça kirli pasaklı bir derviş, namsız Urgande ya da büyücü Pandragon’du. Şu da var ki bahçelerini süslemek için konulmuş bir fıskiyeden üzerine ilk kez su sıçradığında, mürebbisini dans eden suyu bulduklarına ikna etmeye çalışmıştı. "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder